Hem şirketler kesimi ve hem de akademi için ekim ayı önemli. Aslında şirketlerin hayatı ocak ayında sıfırdan tekrar başlar ama ocak ayı ve yeni yıl hazırlıkları bütçe maratonu ile ekim ayında başlar.Bütçe demek öngörü demek, bütçe vazgeçmek demek, bütçe verimlilik demek …Bütçe konusu açılınca söz uzar ve gözler dalar gider … yapılamayanlar başarılamayanlar akla gelir …
Adam Smith’in yanından geliyorum, nasıl olduğunu soracak olursanız; neler neler söylemek istiyor ama dili dönmüyor bende tercümanın olayım senin dedim sağolsun kırmadı ve kabul etti, buyrun devam edin;– Elimden dilimden birşey gelmez ama bunları öngördüm ve yazdım diyor, olmaz keşke yazıp eşeğin aklına karpuz kabuklarını getirmeseydin dedim, haklısın cevabını verdi …
Güzel haber ihracatımız geçen yılın Ocak temmuz dönemine göre %4.1 artış gösterdi.
Mevcut koşullarda dolar kurunun enflasyon gerisinde kalmasına rağmen bu artışın kaydedilmiş olması özellikle global konjektür içerisinde değerlendirilmeli analiz edilmelidir.
Global piyasalardan edindiğimiz bilgilere göre şubat ve temmuz başındaki Çin’de gerçekleşen çalışan maaşlarına yönelik vergi artışları Çin’deki maliyetlerin hem artırdı hem de artmaya devam edeceğini gösterdi. Avrupa kökenli şirketlerin Çin’e verdikleri siparişleri olumsuz etkilemeye başlamıştı bunu ay ay artık Türkiye için olumlu olarak göreceğiz ihracat artışının bir kısmını Çin’de yaşanan maliyet artışı ile birlikte değerlendirmek lazım.
Diğer bir etken de Rusya Savaşı’nın devam ediyor olmasını gösterebiliriz.
Fakat buradaki değerlendirmeleri Türkiye’deki maliyet artisini göz ardı ederek yaptığınız taktirde doğru sonuca ulaşamayabilir doğru politikalardan taviz verebilir politikaları önemsiz görebilirsiniz Türkiye’deki maliyet artışı gerçekten çok yüksek bu maliyetlerle sürdürülebilir ihracat rakamlarına ulaşmamız çok zor bu noktada bizim imdadımıza yetişen konu tamamen global gelişmeler şeklinde özetlenebilir.
Peki sürdürülebilir ihracat nasıl sağlanacak çok tabii ki verimlilik inovasyon ve manuel kas gücüne dayalı işlerden robot teknolojisi ve yapay zekaya geçişle birlikte mümkün olabilecek aksi takdirde biz bu konuda Çin tekrar konumunu güncellediğinde Rusya Ukrayna Savaşı bittiğinde Orta Doğu‘daki İsrail Filistin savaşı sona erdiğinde tekrar biz ihracatta sıkıntı yaşamaya başlayabiliriz o yüzden asıl kritik problemlerimizi çözmemiz proje geliştirmemiz hem kamu kesimi hem de şirketler tarafından bütçe ayırıp projeler geliştirmemiz gerekiyor.
Ocak-Temmuz döneminde ihracat %4,1 arttı, ithalat %8,3 azaldı
Genel ticaret sistemine göre ihracat 2024 yılı Ocak-Temmuz döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre %4,1 artarak 148 milyar 738 milyon dolar, ithalat %8,3 azalarak 198 milyar 676 milyon dolar olarak gerçekleşti.
#ekonomi #ihracat #verimlilik
IMF programı istiyoruz dövizleri yazıp toplumsal haraketi başlatmamız lazım neden?Türkiye aslında IMF programını IMF’siz yapmaya çalışıyor ve bu seçim nelere yol açıyor.Öncelikle IMF devrede olmadığı için daha yüksek borçlanma maliyetlerine katlanıyoruz.Topluma yansıyan fatura; maaş zamlarının beklenen enflasyona göre ayarlanması ve toplumsal subvansiyonlardaki kesintiler IMF devrede olsaydı işletilecek olan politikaların sonucu olacaktı.
Kurulan her bir teknoparkı yeni bir emlak yönetim şirketi olarak kabul etmemiz lazım. Ardından yapılan her iyi proje sonrasında, uygulamaya geçen her yeni ürün ve uygulama yazılım sonrasında ve eğer o teknoparkta faal şirketler yabancı yatırım çekebiliyorlarsa o zaman Teknopark olursunuz.
Eylül ayı geldiğinde artık yıl bitti gözüyle bakıyoruz hem şirketlerde hem kamu kesiminde. Çünkü şirketler için bütçe kamu kesiminde de orta vadeli program ile birlikte bir takım hedefler ortaya çıkıyor ve bu hedefler çerçevesinde bütün fonksiyonların çalışması ve hedefe ulaşmasını bekliyoruz. Ama bu beklenti bizim gibi sıradan insanlar için ne kadar kıymetli ve önemliyken diğer yandan bu beklenti siyaset ve bürokrasi için ne kadar önemli bu da ayrı ayrı bir tartışma konusu.