GRC Management spesifik alanlarda ortaklık yapısıyla büyümeye devam ediyor. 2025 yılı ile birlikte işletmelerin rekabetçilikte öne geçmelerinin en kritik bileşeni maliyetten fiyata ve bütçeye evrilen sürecin etkin yönetimidir.
Geniş müşteri portföyüyle çalışan bir sektör kuruluşu, hem yeni müşteri kazanımında hem de mevcut müşteri yönetiminde, alacak risklerinin daha hızlı, nesnel ve veri temelli yönetilmesini hedeflemiştir.
Manuel değerlendirme yöntemleri ve klasik kredi analizleri; piyasa dinamiklerine yeterince hızlı yanıt veremediği için, yapay zekâ destekli karar destek altyapısına sahip bir çözüm arayışı başlamıştır.
Paperwork ve GRC Management işbirliği ile geliştirilen Risk Yönetimi ve İç Denetim dikey çözümleri IBPM Summit’te tanıtıldı.
PWGRC Farkı
Enerji, üretim ve kamuya yönelik faaliyetleri bulunan büyük ölçekli bir sektör kuruluşu, kurumsal risklerini daha etkin yönetmek ve iç denetim süreçlerini standardize etmek üzere dijital bir dönüşüm süreci başlatmıştır.
Manuel ve dağınık yürütülen iç kontrol, risk takibi ve denetim faaliyetlerinin kurumsallaştırılması; yönetim raporlamasının merkezileştirilmesi ve bağımsız bir denetim fonksiyonunun oluşturulması hedeflenmiştir.
ESG Risklerinin Yönetimi – Swiss Re Örneği
1. ESG Risklerin Tanımlanması
Swiss Re, ESG risklerini 3 ana başlık altında ele alır:
Environmental (Çevresel): İklim değişikliği, karbon emisyonu, doğal kaynak kullanımı
Social (Sosyal): İnsan hakları, işçi hakları, toplum üzerindeki etki, ürün güvenliği
Governance (Yönetişim): Yolsuzluk, rüşvet, şeffaflık eksikliği, yönetim kurulu zafiyetleri
Her bir alan için detaylı “risk faktörleri listesi” oluşturulur. Bu liste, sektör, coğrafya ve ürün bazında farklılaşır.
Finansal Krizin Taşları Döşenirken
Mevcut ekonomik koşullar birçok yapısal kırılganlık ve aşırı ısınma işareti taşıyor. Bu çerçevede, son dönemde atılan adımlarda mevcut siyasi politikaların (hukuki süreçte olan davalar ve tutuklamalar gibi) devam edeceğini ve Merkez Bankası’nın mevcut politikalara paralel düzenlemelere yöneldiğini göstermektedir. Merkez Bankası eğer bu düzenlemeleri yapmasaydı veya ihtiyaca paralel peyderpey yapsaydı mevcut politikaların kalıcı olmayacağını düşünebilirdik.
Hindistan ve Türkiye’nin merkez bankası politikaları ve altın rezerv yönetimi, iki ülkenin ekonomik kırılganlıkları, döviz rezerv stratejileri ve para politikası öncelikleri doğrultusunda şekillenmektedir. Altın, hem finansal istikrar aracı hem de jeopolitik risklere karşı rezerv çeşitlendirme amacıyla kullanılmaktadır.
Hindistan ve Türkiye’nin altın madenciliği ve rafinasyon kapasiteleri, yerli üretim potansiyelleri ve ithal altın madeni (doré) kullanımları açısından belirgin farklılıklar göstermektedir. Bu farklılıklar, her iki ülkenin altın sektöründeki stratejik yaklaşımlarını ve ekonomik yapılarını yansıtmaktadır.
Hindistan: Altın Madenciliği ve Rafinasyon
Yerli Altın Üretimi
Üretim Miktarı: Hindistan’da altın madenciliği oldukça sınırlıdır. 2023-2024 mali yılında toplam üretim yaklaşık 1.341 kilogram (1,34 ton) olarak gerçekleşmiştir.
Başlıca Madenler: Üretimin büyük kısmı Karnataka eyaletindeki Hutti Gold Mines tarafından sağlanmaktadır.
Potansiyel Rezervler: Ülkede yaklaşık 670 tonluk altın rezervi bulunmasına rağmen, bu rezervlerin büyük kısmı henüz işletilmemektedir.
Altın talebinin toplumsal cinsiyet temelli analizi, sadece ekonomik değil aynı zamanda kültürel ve sosyolojik bir değerlendirme de gerektirir. Hindistan ve Türkiye, her ikisi de altına güçlü kültürel bağlara sahip toplumlar olmasına rağmen, kadınların bu taleple olan ilişkisi farklı sosyal roller, mülkiyet pratikleri ve finansal katılımlarla şekillenir.
Hindistan ve Türkiye’de altın ve kripto para yatırımları, ekonomik koşullar, kültürel tercihler ve düzenleyici ortamlar gibi çeşitli faktörlere bağlı olarak farklılık göstermektedir. Aşağıda, her iki ülkenin altın ve kripto para yatırımlarına ilişkin karşılaştırmalı bir değerlendirmemiz aşağıda.
Türkiye: Altın ve Kripto Para Yatırımları
Yatırım Tercihleri
Altın: Türk yatırımcıları arasında geleneksel olarak güvenli liman olarak görülmektedir.
Kripto Paralar: 2024 yılında yapılan bir ankete göre, kripto paralar yatırımcılar arasında üçüncü en çok tercih edilen yatırım aracı olmuştur. Bu ankete katılanların %56’sı birikim veya yatırım için altını tercih ederken, döviz ikinci sırada yer almış ve kripto paralar üçüncü sırayı almıştır.
Hindistan ve Türkiye’de altın geri dönüşümü, ekonomik koşullar, krizler ve kültürel alışkanlıklar doğrultusunda farklılık göstermektedir. Aşağıda, her iki ülkenin altın geri dönüşümüne dair detaylar aşağıdadır.
Hindistan: Altın Geri Dönüşümü
Genel Durum
Hindistan, küresel altın geri dönüşümünde dördüncü sırada yer almakta ve son beş yılda altın arzının %11’ini geri dönüştürülmüş altın oluşturmaktadır .