Fırsat buldukça uzman arkadaşlarla yöneticilerle kripto sektörü lisans sürecini konuşuyoruz.
Oldukça fazla bilinmeyenin olduğu bir yapı kurulmaya çalışılıyor aslında. Bu noktada SPK’nın kripto sektörünün nasıl yöneticileğine, saklama yapısın dahil bir çok bileşene dair stratejik planını açıklaması gerekliydi.
Bu konuda yapılanma görme fırsatımız olmadı ve belirsizlik artarak devam ediyor.
Bu ne demek şimdi kripto tarafında ürünler var bu ürünlerin alım satımının yapıldığı borsalar var bu ürünlerin saklandığı saklama altyapısının olması gerekiyor yani saklacı kuruluşlar var yok ama olmaları lazım.
Bu noktada bu üç kurumun üstünde SPK’nın gözetleyici denetleyici rolü var veya olması lazım yok da olduğunu SPK gizliyor veya biz göremiyoruz.
Ayrıca mevzuatta yer alan bilgi işlem altyapısı için TÜBİTAK’ın sürece dahil olması gerekiyor o konuda da netlik yok. Aslında belki netlik vardır ama bunu kamuoyuyla açıklayıp stratejik plana dökmeleri gerekirdi yoksa biz niyet okuyarak çok yüksek riskli varlıkların nasıl yönetilip nasıl satılıp nasıl saklanacağı konusunu spekülatif bir alanda bırakmamak gerekirdi en azından öyle beklerdik.
Asıl problemler yapı kurulduktan sonra başlayacak şu anda da aslında problemler var ama en azından gözükmüyordu muhatapları belli değildi şimdi muhatap ortaya çıktı SPK lisansı almak isteyen kuruluşlar ortaya çıktı veya almak için başvuranlar ortaya çıktı ama asıl problem noktalara henüz gelmedik.
Şimdi sattığınız kripto ürünün gerçekten arka tarafta sistemde oluşturulup oluşturulmadığı defterlere kaydedilip kaydedilmediği kripto çıkartan kuruluş ve saklama kuruluşun fonksiyonlarının ayrıştırılıp nasıl saklandığından emin olduğumuz bir yapının kurulmuş olması gerekiyor.
Yani özetle burada pozisyon alınmadığını ve gerçekten ürününün varlığını ve bunların kayıtlara geçip geçmediğini bilmemiz lazım.
Aksi halde milyar dolarlık hacimdeki ürünlerin bir bakmışınız arka tarafta ürün yok bir baktınız buradaki ürünler bir havuzda ve bu havuz başka ülkelere de açık özellikle uluslararası kripto kuruluşlarında bir de bu ürünlerin sahiplik kavramının Türkiye’deki kayıtlı sahipliklerle ilişkilendirilmiş olması gerekiyor.
Burada bütün alt yapıyı kurdunuz kripto piyasası malum hareketli canlı saniyelik bazda işlem yapılan bir piyasa anlık olarak da yine sistemin eşleştirilmesi gerekiyor.
Şimdi siz bu noktada bu önlemlerin hiçbirisini almadığınız taktirde özellikle örneğin altın sektöründe proje geliştiren firmalara çok yazık oluyor. fiziki olarak altının saklanması konusunda Masak çok titiz davranıyor haklı olarak. ama diğer tarafta borsa İstanbul takas merkezi üzerinde altı hesap açtırıp altın saklanması hizmetini resmen vermek istemiyor. halbuki mevzuatta bu konuda hükümler var ama Borsa İstanbul’un altyapısı müsait olmadığı gerekçe gösterilerek yıllardır Altın sektöründeki projeler bekliyor.
O zaman biz de altın sektöründe bütün ürünleri kripto piyasasına taşıyalım fiziki ürün tabanlı geliştirme yapmayalım. Kripto altın ürünleri üstünden satışları yapalım. Saklasak da olur saklamasak da olur kabulüyle ürünleri piyasaya sürelim bunun mu olması gerekiyor.
Özellikle şu anda kripto altın üzerine ürünler var doğal olarak da saklama tarafları varla yok arasında.
Son not olarak da şunu ekleyebilirim yaklaşık bir yıl önce tasarruf finansman şirketleri kapsamında evim firmalarının lisanslama sürecini yakından izledik danışmanlık yaptık daha nitelikli bir talep sınırları belirlenmiş bir yapı vardı burada maalesef o yapıyı göremiyoruz. Akıllara şu geliyor acaba ilgili düzenleyici otoritede mevzuat hazırlıkları yapan kuruluşlarda Tübitak tarafında bu konularda uzman kimseler yok mu?
Bir yanıt yazın