
Altın fiyatları neden yükseliyor?
2025’ten 2035’e uzanan önümüzdeki 10 yıl, altın için tarihsel bir dönüm noktası olabilir.
Merkez bankaları rekor altın alımı yapıyor, jeopolitik riskler derinleşiyor, ve dünya artık dolar merkezli sistemin alternatifi arayışında.
Peki altının önümüzdeki on yılda izleyeceği yol ne olacak?
Üç olası senaryoyu birlikte analiz edelim.
Bölüm 1 – Senaryo Analizi Nedir?
Senaryo analizi, geleceği tahmin etmeye çalışmaz; farklı olasılıkları anlamamıza yardımcı olur.
Altın piyasasında bu olasılıklar, üç temel değişkene bağlı:
- Jeopolitik gerilimlerin şiddeti
- Merkez bankalarının rezerv politikaları
- Küresel likidite koşulları ve doların gücü.
Şimdi bu üç değişkenle şekillenen 3 senaryoya bakalım.”
Bölüm 2 – Baz Senaryo: Yapısal Destek Devam Ediyor
Bu senaryo, mevcut düzenin sürmesini öngörüyor. Yani büyük bir savaş çıkmıyor, ama gerginlikler bitmiyor. FED kademeli faiz indiriyor, dolar istikrarlı kalıyor, enflasyon hedefin üzerinde ama kontrol altında.
Merkez bankaları altın alımlarına devam ediyor — ancak 2023’teki kadar agresif değil. Dünya Altın Konseyi (WGC) verilerine göre, dünya genelindeki merkez bankaları 2023 yılında yaklaşık 1 037 ton altın alımı gerçekleştirmiştir.
Bu miktar, 2022 yılındaki yaklaşık 1 082 tonluk alımın biraz altında olmakla birlikte hâlâ tarihsel olarak çok yüksek bir düzeydir.
Bu tablo, altın fiyatları için yapısal bir destek zemini oluşturuyor. Tahmini üretim maliyeti (AISC) 1.600 dolar civarında.
2027–2030 arasında altın 4.500–6.000 dolar/ons aralığında seyredebilir.
Gerçekçi olarak, fiyatlar bu aralığın alt kısmına yakın bir seviyede, istikrarlı bir yükseliş trendi izler.”
Bölüm 3 – Yukarı Yönlü Risk Senaryosu: Jeopolitik Tırmanış
“İkinci senaryo, altın için ‘boğa dönemi’ anlamına gelir.
Olası tetikleyiciler:
- ABD–Çin arasında yeni bir ticaret savaşı,
- Tayvan krizi,
- Rusya–Ukrayna çatışmasının genişlemesi,
- veya ABD borç krizinin derinleşmesi.
Bu durumda, finansal sistemde güven ciddi şekilde zedelenir. Yatırımcılar ve merkez bankaları rekor hızda fiziki altına yönelir. Arz tarafında ise ciddi bir esneklik eksikliği var: Yeni bir maden açmak 15–20 yıl sürüyor. Bu arz-talep şoku, fiyatları yukarı iter.
2025’te 4.000 $ seviyesinden başlayan altın, kısa vadede 5.000–6.000 $ uzun vadede ise 7.000 $ ve üzeri seviyelere çıkabilir.
Bu, küresel sistemin parçalanması ve doların egemenliğinin zayıfladığı bir senaryodur.”
Bölüm 4 – Aşağı Yönlü Risk Senaryosu: Global Barış ve Teknolojik Dönüşüm
Üçüncü senaryo, iyimser dünyanın resmi.
Tüm büyük çatışmalar çözülmüş, küresel ekonomi CBDC’ler sayesinde istikrara kavuşmuş, merkez bankaları dijital para sistemlerini başarıyla yönetiyor.
Halkın devlete güveni yeniden tesis ediliyor, altına olan güvenli liman talebi azalıyor. Ancak, altının üretim maliyeti hâlâ yüksek — yaklaşık $1.600/ons. Bu yüzden fiyatlar taban oluşturuyor ama uzun süre yatay seyrediyor:
3.000–3.500 $/ons aralığında dar bantta işlem gören bir piyasa.
Bu senaryo, ‘Jeopolitik Risk Supercycle’ eğilimiyle çeliştiği için en düşük olasılıklı senaryo.”
Bölüm 5 – Genel Değerlendirme ve Sonuç
Özetle:
- Baz Senaryo: Kontrollü gerginlik, istikrarlı yükseliş
- Yukarı Senaryo: Krizler, $10.000/ons potansiyeli
- Aşağı Senaryo: Barış ve dijital para düzeni, yatay seyir
Önümüzdeki 10 yıl, sadece altının değil, paranın doğasının da yeniden tanımlandığı bir dönem olacak.
Altın, hâlâ ‘güvenli liman’ olma özelliğini koruyor; ama bu kez oyun alanı sadece maden değil — jeopolitik, veri ve dijital sistemler.
Bir yanıt yazın