Öncesi
Aslında öncesi de geçmedi elbette analizler yapılacak. Öncesinde sistemin bütün olarak doğru çalışmadığını görüyoruz ve kuralların işlemediğini sonuçlardan çok rahat anlayabiliriz. Buradaki temel sorun yasa, yönetmelik veya farklı bir mevzuat eksikliği değildir. Temel sorun sadece yerel yönetimler veya merkezi hükümette değildir. Temel sorun sadece yerel yönetimler veya merkezi hükümette hangi siyasi görüşün olduğu da değildir.
Temel sorun ticari ahlakın olmaması ve maksimum kara ulaşmak için yan yola sapmayı bırakın da yan yolu otoban yapmaktan geçiyor.
Birey olarak;
· Satın aldığınız gayrimenkule ait zemin etüdü ve problemlerini bilme ve değerlendirme şansınız yok ve bu konu genel olarak belediyenin sorumluluk alanında,
· İmar planında nasıl bir kat irtifakı uygulandığını ve inşaat alanının ne kadar artırıldığını bilme ve değerlendirme şansınız yok ve bu konu genel olarak belediyenin sorumluluk alanında,
· İnşaat üretim sürecinde kullanılan demir ve beton kalitesi başta olmak üzere üretim sürecini bilme ve değerlendirme şansınız yok ve bu konu genel olarak yapı denetim firmalarının sorumluluk alanında,
Dikkat ederseniz burada hiçbir madde de inşaat firmalarına sorumluluk atayamadık. Çünkü kapitalist koşullar ve rekabet ortamında her firma daha fazla inşaat alanı ister, daha fazla kar amacıyla hareket eder, daha fazla fazla maddeleri saymakla bitmez. Şirketlerin önüne bariyeri kuramadığımız takdirde sonuçlarına katlanmak zorunda kalırız. Bu noktada da denetim ve mevzuata uyumun çalışmadığını ve sık çıkan aflarla mevzuata uyumsuzluğun teşvik edildiğini görmekteyiz.
Doğal olarak temel sorumluk alanında yerel yönetimler, merkezi hükümetler, tedarik zincirinde yer alan kurumlar ve diğer paydaşlar yer almaktadır.
Sonrası
Deprem sonrası gelecek sorun alanlarını birey, toplum ve şirketler bazında 3 başlık altında değerlendirmekte yarar vardır.
Birey ve geleceği;
1. En kritik müdahale alanı fiziksel ve barınma ihtiyaçlarının karşılanması,
2. Psikolojik desteğin zamanında verilmesi ve birçok problemi en başında önleme kapasitesi vardır, Psikolojik destek önemli ve vakit geçirilmeden destek faaliyetleri başlatılmalı,
3. Bireyin yalnızlık ve ümitsizliğe kapılmasının engellenmesi,
4. Geçici yaşam yerlerinde bireyin gündelik rutininin oluşturulması,
5. Eğitime ara verilmemeli ve gençler için bir umut ışığı eğitim kapısı sonuna kadar zorlanmalı,
6. Birey bir an önce üretime geri döndürülmeli ve değersizlik algısına kapılması engellenmeli.
Toplumsal geleceğimiz;
1. Toplumsal birlikteliğin sağlanması,
2. Salgın hastalık gibi kitlesel problemlerin erken safhada önlenmesi,
3. Gelecek kaygısının kaldırılmasına yönelik esnaf, girişimci ve işletme sahibi seviyelerinde çeşitli programların hayata geçirilmesi.
Şirketler açısından gelecek;
1. Söylemesi ve yazması zor ama deprem kaynaklı müşteri iflasları için bir bütçenizin olması ve takibi önemli,
2. Deprem kaynaklı gerçekçi olmayan müşteri ve tedarikçi taleplerinin izlenmesi,
3. Deprem bölgelerindeki ticari faaliyetlerin stratejilerinin güncellenmesi,
4. Deprem kaynaklı bütçe sapmaları için revize bütçelerin yapılması,
5. Deprem kaynaklı vergi maliyetlerindeki olası artışlar için ek bütçelerin yapılması,
6. Şirket lokasyonları, fabrikalar ve lojistik merkezleri için zemin etüdü, deprem değerlendirmesi ve bina güçlendirmeleri gibi hazırlıkların değerlendirilmesi,
7. Afet planlamalarının varsa güncellenmesi yoksa yapılması,
8. Kritik veri, kritik süreç, kritik varlık tanımlarının güncellenmesi ve yedekleme planlarının revize edilmesi,
9. 2023 yılı nakit akış bütçeleri ve gerçekleşmelerinin yakinen takip edilmesi,
10. 2023 yılı enflasyon kur kaynaklı olası maliyet artışlarının bütçe ile ilişkisinin izlenmesi ve başabaş noktasına etkilerinin takip edilmesi,
11. Tahsilat, ciro, maliyet artışı, kredi maliyetleri ve kur senaryolarının güncellenmesi gerekecek.
Muhtemelen liste zamanla uzayacak …