Adettendir yıl biterken (bazıları için kayıp yıldır bazıları içinse fırsatları yılı) çeşitli değerlendirmeler yapılır. Stratejik yönetim boyutunda ise bir gözümüzle biten yılı takip ederken bir gözümüz de gelen yılda olur. Bu bağlamda tahminleme, bütçeleme ve kestirimlerin alt yapısında da her zaman gelecek yıla ilişkin öngörüleri içeren ekonomi temelli veya sektörel raporlar öne çıkar.
İşte bu noktada artık Türkiye özelinde yıllık Risk raporları yayınlıyoruz. Geçen yıl ilk defa yayınladığımız Ulusal Risk Raporu 2020 çalışmasının ardından gelen olumlu tepkiler ve motivasyonla 2021 için de Türkiye Risk Raporu 2021 çalışmasını bu hafta başında paylaşıma açtık.
Risk Raporu 2021 çalışması 576 katılımcının cevapları ile oluşan risk anketine dayanmaktadır. Bu anlamda rasyonel beklentilere sahip üst yönetim kademelerinde çalışan profesyonellere ek olarak finans, denetim, risk uzmanları ve operasyonel yöneticilerin ağırlıklı olduğu bir kitle anket çalışmasına destek verdi.
2020 yılına kıyasla ekonomi temelli riskler 2021 risk listesinde daha üst sıralara yerleşmiş durumda. Ekonomiyi davranışsal boyutuyla genel olarak beklentilerin sonucu şeklinde tanımlamak çok yanlış da olmayacaktır. Bu açıdan da baktığımızda genel ekonomi performansına yönelik belirsizliklerin arttığı, tüm dünyanın pandemi ile mücadele ettiği bu dönemde beklentilerin olumsuza dönüşmesi doğaldır. Fakat beklentilerin uzun süre negatif olması, işletmelerin ve bireylerin davranışlarını olumsuz etkileme ihtimalinden dolayı yüksek öncelikli bir risk yönetim alanıdır.
“Great Reset” perspektifinden okumaları yaptığımızda ise 2021 yılında yüksek faizin sonuç sıcak para ekonomisinin beklenti olduğunu, hemen hemen her ülkenin küçülmeye devam edeceğini veya ciddi bir büyüme performansını gösteremeyeceğini, ülkelerin başta turizm geliri olmak üzere ihracat gelirlerinde de düşüşlerin devam edeceğini ve sonuç olarak da gelişmekte olan ülkeler için siyasi değişimlerde dahil olmak üzere pekçok kritik bileşenin değişime maruz kalacağı çok açıktır.
Peki bu noktaya nasıl geldik?
Bu nokta aslında son 20 yıllık globalleşme hikayesine ek olarak, özünde sınırlı kaynakların kar maksimizasyonu dürtüsü ile tüketilmesine yönelik ekonomi temelli planların bir sonucudur. Planların sahibi ise bazen devletler ve bazen de şirketlerdir.
Bu konu kapitalizmin krizinin Great Reset ve pandemi süreci ile çözülmesi olarak da yorumlanabilir ama biz konuyu şirketler boyutunda alınacak önlemlerle bu tür dönemlerin atlatılabileceğini ve meselenin teknik ve stratejik bağlamda bir risk yönetimi problemi olduğu şeklinde kabul ediyoruz.
Meseleleri ele alış yönteminiz ve yönetim yaklaşımınız aslında çözümün bir parçası ve ilk adımıdır. Bundan dolayı global hareketliliklere kayıtsız kalmaksızın masamızda duran problemleri çözmek de bizim görevimizdir.
Türkiye Risk Raporu 2021 faydalı olması, karanlık gecemizde bir ışık olması dileğiyle …
Prof. Dr. Davut Pehlivanlı
GRC Management